Çarşamba, Eylül 01, 2021

Rumuz: Portfolyosuz - "Eli boş hissediyorum"

 Epey uzun aradan sonra bir mesaj gelmiş: 

"2020 yılında Gazi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünden mezun oldum. 

Reklam yazarı olarak iki farklı reklam ajansında çalıştım. 

Ancak birileri yaptığım işleri görmek istediği zaman eli boş hissediyorum. 

Güzel bir portfolyo hazırlamam için daha yolun başında olsam da farklı bir şeyler yapmak istiyorum. Kendimi ürün gibi görüp tanıtımımı yaratıcı bir şekilde yapsam doğru olur mu? 

Klasik bir CV veya senaryolarla dolu portfolyo dosyası yerine daha dikkat çekici olur mu? 

İş ortamında nasıl biriyim? Nasıl çalışırım? Pilim bitince nasıl motive olurum? Hayal dünyamı nasıl beslerim? Zihnimi nasıl genişletirim? Bu sorularla kendimi tanıtmam saçma mı olur? 

Yardımcı olursanız çok mutlu olurum."

- - - - 

Önce, hatasız, özenli Türkçe yazı için teşekkür edelim. Arşivde görüleceği gibi, bu tür özenli mesajların sayısı az. İnsanların -hele reklamcı olmaya niyetli kişilerse- Türkçemize haksızlık etmeleri içimi acıtıyor. Uyarınca kötü insan, ihtiyar, kuralcı vs vs oluyorum.

Gelelim sorduklarınıza. Ayrıntıya girmeden söyleyeyim, herhangi bir üniversitenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden mezun olmak illa reklamcı, özellikle de reklam yazarı olmaya yetmeyeceği için, yazının düzgün oluşuna bakarak derinliği, kültürü, farkındalığı olan biriyle karşı karşıyayım gibi geliyor bana. İyi. 

Portfolyo konusun abartıldığını düşünürüm hep. Özellikle yeni mezun olmuş, bir işlerde kısa bir süre çalışmış gençlerin durumunda. Çalıştığı yerlerde yaptığı veya yapmak zorunda bırakıldığı işlerden memnun olmadığı için iş arayacak biri, memnun olmadığı o işlerden portfolyo yapsa ne olur yapmasa ne olur. Yani, evet, 

    - Klasik CV kuruluğu ve yüzeyselliği yerine 'yaratıcı' bir şeyler yapmanız çok daha iyi olur.

    - Nasıl biri olduğunuzu, nelere değer verdiğinizi, reklam yazısından ne anladığınızı vs ortaya koyacak          birtakım 'şeyler' [makale, ilan, senaryo, broşür, mektup, öykü, şiir ne bileyim, ne olursa] üretmeye ve          göstermeye bakın derim.

    - Zaten, bir portofolyodaki birtakım senaryolar, yazan hakkında gerçekçi fikir vermez. Hangi brife göre        yazıldılar, yönetim nasıl ve ne kadar katkıda (!) bulundu, kabul edilmediyse neden edilmedi gibi                  etkenleri ayıklamak zordur. Kaldı ki daha önceki bir ajansı işleriyse, göstermek bile belki gizliliğe              aykırı sayılmalıdır.

   - Kurmaca veya sizin seçeceğiniz bazı ürünler için senaryo yazıp portfolyoyu bunlarla oluşturmak ise           ayrıca sorunlu. Bir kere gayriciddi olur. Gerçek bir brifle, gerçek bir yaratıcı yönetmenle yazılmış ve           onaylanıp çekilmiş, yayınlanmış işler daha anlamdıdır.

Öte yandan bunlar, benim eskiden beri iş görüşmelerinde benimsediğim, gözettiğim şeyler. Başkaları nasıl davranır, bunu bilemem. Düşünmek istemem. Şunu söyleyebilirim ama: Görüşen 'iyi' bir reklamcıysa, karşısındakinin kıymetini öyle ya da böyle bilecektir. 

Çoğu zaman önerdiğim şeylerden biri de şu: İş görüşmesine çağrıldıysanız, bazı işler göstermek yerine, 'bana hemen burada bir brif ve zaman verin; burada o süre içinde fikirler geliştirip göstereyim, nasıl düşündüğüme bakın' demek... Bu da işe yaramazsa hiçbir şey işe yaramaz.

: ))

Size bol şans, enerji, sabır, zihin açıklığı diliyorum. Nasıl geliştiğinizi, neler yaşadığınızı izlemek isterim. Bana yazın.