Cuma, Ağustos 05, 2005

Rumuz : Zeyrup "Küçük bir ajanstaki tek yazarım, gelişme için ne önerirsiniz ?"

6 aydır küçük bir ajansta reklam yazarlığı yapıyorum. Reklam yazarlığının, reklam ajansı işleyişinin ve reklamcılığın ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Genel müşteri profili daha çok çizgi altı denilen gruba giriyor, çizgi üstü işler yapılan müşterilerimiz ve katılınılan konkurlar için hazırlanan her kampanya ve basın ilanını ben ve sanat yönetmeni birlikte hazırlıyoruz.

Çalıştığım sanat yönetmeni çok uzun zamandır sektörün içinde olan biri ve bu güne kadar kendisinden çok şey öğrendim. Ajansın küçük olması ve çok müşteriye sahip olmamasından dolayı benim dışımda bir reklam yazarı yok. Çıraklık dönemim olan bu zaman diliminde deneyimli bir reklam yazarının ustalığından yoksunum fakat birlikte çalıştığım sanat yönetmeninin
deneyimlerinden her zaman faydalanabiliyorum.

Ajans kütüphanesinde yer alan kaynaklardan (USADREVIEW, Lürzer's Archive, Mediacat kitapları) ve İnternet üzerinde kimi siteleri takip ederek kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bu mesleğe devam etmek istiyorum. Şu ana kadar yaptığım işlerden aldığım yorumlar hep olumlu, satış rakamları açısından bakılınca da geri dönüşler oldukça yüksek ve en önemlisi reklam yazarlığından çok keyif alıyorum. Doğru sektörde ve doğru meslekte olduğumu düşünüyorum. Ancak her iş yapmadan, bilgisayar başında boşa geçen günü mesleki geleceğim adına bir kayıp olarak görmekteyim. Bu dönemi daha verimli kılabilmek için bana ne gibi önerilerde bulunabilirsiniz. Piyasadaki kitaplar içerisinde ya da İngilizce ve
Almanca yayınlarda mutlaka okunulması gerekenlerden önerileriniz hangileri olur ?


*******

Hmm ! Küçük bir ajansta, hiç değilse deneyimli bir sanat yönetmeniyle birlikte, çırak mırak ama TEK reklam yazarı olarak çalışmanın büyük bir şans olduğunu hemen söyleyeyim ! Evet, bir yazı ustanız olsaydı onunla çalışıyor olsaydınız çok iyi olurdu ama, şimdi pek çok iş size düştüğü için, bazı şeyleri karışan görüşen olmadan yapmak durumunda olduğunuz için inanın daha çabuk gelişirsiniz. (Anneleri çalışan çocukların eli yemek pişirmeye veya en azından yiyecek şeyler örgütlemeye daha yatkın olur.)

Ama, önemli bir koşul var : Bu sırada, kendinizi, en yoğun okumalara araştırmalara vermelisiniz. Ki bunu da koşullar-olanaklar elverdiğince yapıyormuşsunuz. Mutlaka notlar tutun kendinize. Öğrendiklerinizden, fark ettiklerinizden özetler, sorular çıkarın, bir kenara yazın. İleride okursunuz, düşünürsünüz. Gelişiminizi görürsünüz.

Gelişiminiz için neler önerebileceğim ise çok geniş bir alan. Gene de deneyeyim.

1. Yoksa, kendinize hemen bir yazım kılavuzu edinin. Ayrıca Türk Dil Kurumu sitesini aşındırın.

2. Media Cat yayınlarından alabildiğiniz bütün reklam, pazarlama yayınlarını alın. Toplu alımlarda indirim uyguluyorlar, izleyin. Marketing Türkiye'nin (Rota yayınları) benzeri yayınlarını tarayın.

3. Hafta sonları Kadıköy meydanı, Beyazıt meydanı ve benzeri yerlerde okunmuş veya indirimli kitap sergileri oluyor, mutlaka avlanın.

4. REM yani Reklamcılık Vakfı'nın İstiklal Caddesindeki merkezine gidin, kütüphaneden yararlanmak istediğinizi söyleyin. Size kitaplığı nasıl kullanabileceğinizi söylesinler. İsrarcı olun. Boş zamanlarınızda gidin, okuyun, yazın.

5. Üniversite mezunu iseniz, okulunuzun kütüphanesinden yararlanmayı tekrar örgütleyin. İstanbuldaki Bogaziçi vb üniversitelerin kütüphanelerine okuma turları düzenleyin.

6. http://ortakdefter.blogspot.com ve http://elmaaltshift.blogspot.com adresli blogları mutlaka izleyin

7. Reklamcılık Vakfının çeşitli 'okul'ları oluyor, katılmaya çalışın.

8. Celil Oker'in Bilgi Üniversitesinde, Kadri Öztopçu'nun Bahçeşehir Üniversitesinde Reklam Yazarlığı derslerine konuk öğrenci olarak gidip gidemeyeceğinizi öğrenin.

Sonra bana gene yazın.

Haluk Mesci