Cumartesi, Eylül 10, 2005

Rumuz 'gCg' : "Her kişiyle esnaf ilişki..."

Henüz üniversite öğrencisiyim ama bilgisayar ile tanıştığım günden beri reklamcılık ve tanıtım adına çalışıyorum. Bugüne kadar reklamcılık işinde karşılaştığım her kişi ile bir esnaf ilişkisine girmek zorunda kaldım ve bu konuda çok başarısız olduğum için [muhtemelen yaşımında küçük olmasından dolayı] sürekli zarar gören taraf ben oldum. İlk olarak bireysel çalışmalarımda müşterilerim ile işleri kendim konuşmak zorunda kaldım ve bu durumu hiç sevmedim, sonradan ajans bünyesinde çalışmaya başladım ve artık kimseyle esnaf diyaloguna girmeyeceğim diye sevinirken ajans yetkilileri ile aynı konuşmalara girmek ve aynı pazarlıkları yapmak zorunda kaldım.

Sorum ise acaba benim şansızlığımdan dolayı mı hiç bir profesyonel iş ilişkisi yaşayamıyorum yoksa her reklamcı aynı zamanda bir ticaret bilgisine sahip olmalı ve kendini bu şekildemi pazarlamalı ? Eğer böyle ise ben kendimi bu konuda nasıl geliştirebilirim ?

--------------

Hmm… Önce birkaç noktaya dokunacağım : Öncelikle, Ersin Salman ustanın kulaklarını çınlattınız ! Ersin Salman ‘için’ yerine ‘adına’ sözcüğünün kullanılmasına ifrit oluyor. Haklı da. “Bilgisayar ile tanıştığım günden beri reklamcılık ve tanıtım adına çalışıyorum” derken, ‘adına’ sözcüğünü seçmenizin özel bir nedeni var mı acaba ? Reklamcılık ve tanıtım (bu ikisi pek çok bakımdan aynı şey ama hadi bunu bir yana bırakalım,) acaba sizi sözcü veya temsilci veya acente mi seçtiler ki onlar ‘adına’ çalışıyorsunuz ? Sanırım, reklamcılık ‘için’ veya ‘alanında’ çalışıyorum demek istiyorsunuz. Pekala, bunu saptadık…

İkinci olarak, ‘esnaf’ sözcüğüne/kavramına takılmışsınız. Niye acaba ? Türk Dil Kurumu güncel sözlüğü, esnafı

1. Küçük sermaye ve sanat sahibi
2. argo söz Kötü yola sapmış olan kadın
3. mecaz Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve
meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse

olarak açıklıyor ! Herhalde bunlardan ikincisini demek istemiyorsunuzdur.

Küçük sermaye ve sanat sahibi anlamında kullandınız desem, bunun kötü bir tarafı yok. Meğer ki, henüz üniversite öğrencisi olmanıza rağmen, büyük sermaye sahibi birine dönüşüvermek, büyük paralar kazanmak amacınız olsun; yani üçüncü anlamda kullanmış olun. Herhalde bu da değil meramınız.

‘…profesyonel iş ilişkisi yaşayamıyorum…’, ‘…müşterilerim ile kendim konuşmak zorunda kaldım…’, ‘…her reklamcı aynı zamanda bir ticaret bilgisine [mi] sahip olmalı…’ yazdığınıza bakarsak, ‘ben aslında sadece işin kendisini yapmak istiyorum, ticaret veya müşteri ilişkileri yanıyla ilgilenmek istemiyorum’ demek istediğinizi varsayabiliriz herhalde.

O zaman, size söyleyeceklerim şunlar :

Öncelikle bir karar vermelisiniz. Bilgisayarla çalışarak bir şeyler üreten ve bunu birilerine satan bir sanat-zanaat sahibi mi olacaksınız yoksa satır aralarında belirttiğiniz gibi ‘reklamcı’ mı ?

Sanat-zanaat sahibi olacaksanız, işiniz, karşılaştırmalı olarak birazcık daha kolaymış gibi görünüyor. Sanatınızı-zanaatınızı geliştireceksiniz, bunu uygularken bu alanda kabul görmüş ticari koşulları uygulalmayı ilke olarak benimseyip piyasaya atılacaksınız. Ancak, o zaman bile, işin bir ticari yanı var. Siparişi kim alacak ? Çıkan işi siparişi verene kim anlatacak ? İtaraz veya istekleri kim dinleyecek ? Karşı savunmayı kim yapacak ? Bunları kovalayacak veya üstlenecek birine, en azından becerikli bir sekretere veya yardımcıya ihtiyaç var. Dikkat ederseniz, ufaktan ufaktan bir ‘müşteri temsilcisi’ işlevi tanımlıyorum ! Ayrıca, ödemeleri izleyecek ve giderleri ödeyecek bir muhasebiciye de ihtiyacınız olacak. Aksi takdirde bunları da sizin yapmanız gerekir…

Reklamcı olacaksanız, sizi bekleyen zorluk veya çaba, öncelikle kendinizi geliştirmeyle ilgili : Çok okuyacaksınız, çok araştıracaksınız, çok düşünüceksiniz. Daha çok nefes tüketeceksiniz. Yapmanız gereken işin perspektifi daha geniş olacak. Daha çok insanla ilişki içinde olacaksınız. Daha geniş çalışma ekipleri içinde, grup dinamiğine de bağlı olarak çalışacaksınız. Ben yaptım, oldu yaklaşımları daha az geçerli olacak. Hatta hiç işlemeyecek. O zaman, bütün bunların gereği ve/veya parçası olarak, zaman zaman veya hemen her zaman müşterilerle yüzyüze geleceksiniz.

‘…sürekli zarar gören taraf ben oldum…’ derken, acaba parasal olarak kazık yedim, ödemeler yapılmadı, işlerim ucuza gitti filan mı demek istiyorsunuz ? Öyleyse, evet, bunlara yaşınızı küçük gören ve sizden yararlanmayı becerenlerin yol açmış olması mümkün. Yok, sanat-zanaat bakımlarında tavizler vermek durumuda kaldığınızı söylüyorsanız, bunun da zamanla ve deneyim kazandıkça azalması (!) beklenebilir.

‘…ajans yetkilileri ile aynı konuşmalara girmek ve aynı pazarlıkları yapmak zorunda kaldım.’ derken de, buna benzer durumların söz konusu olduğunu düşünüyorum. Cevaplarım bunun için de geçerli. Orada çalışmak için kaç para alacağınızın pazarlığını yapmak bile bunun içinde. Hayat bu.

Özetlersek, evet, her durumda, profesyonel olarak çalışacak kişinin ticaret dediğimiz ekonomik faaliyetin nasıl işlediğine dair bilgisi ve deneyimi olmak zorunda. İster kendiniz için çalışın ister bir kuruluşun bünyesinde, yaptığınız işin ne için kullanılacağı kadar çalışmanızı hangi mesleki ilkelerle yapacağınız, karşılığını nasıl alacağınız da gelip ticaretin işleyişine dayanıyor. Başka türlü söylersek, bir ressamın, resim yapma kadar piyasasının işleyişini de öğrenmesine benziyor durum.


Kendimi nasıl geliştirebilirim sorusuna parça parça cevap verdiğimi düşünüyorum. Ancak, özellikle kendi işinizi kurmak niyetiniz varsa, size önerim, küçük işletmelerin kuruluşu ve işletilmesi konusunda araştırma yapmanız ve bol bol doküman okumanız. (e-mail adresinizden izinizi sürdüm. Internet konusunda becerikli ve zeki biri olduğunuz belli. Web’de araştırma yaparsanız, söz konusu alanda bir alay malzeme bulabilirsiniz. Öğrencisi olduğunuz üniversitesinin kütüphanesini de bu yönde kullanmanızı öneririm. Ayrıca, ilgili kuruluş ve kurumların zaman zaman açtığı kurslar olduğunu biliyorum, bulun ve katılın.)

Son olarak, iletişim, reklam, vb işinde olun veya olmayın Türkçenize çok dikkat etmeniz gerek : Soru yapmak için kullanılan –mi, -mı ve bunların çekimleri ayrı yazılır. Dikkat ! Harf hatası, yazım hatası = Trafik kazası. Bunu hiç unutmayın.

İlginize teşekkürler, başarılar.